Krizin gölgesinde İngiliz–Rus ekonomik ilişkileri | ANALİZ
Çifte ajan Sergey Skripal ile kızı Yulia’nın sinir sistemi üzerinde etkili ve askeri nitelikte Rus yapımı bir kimyasal madde ile zehirlendiği iddiasının ardından İngiltere ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceği sorgulanıyor.
İngiliz hükümeti, Skripal'in zehirlenmesine tepki olarak Rusya’ya yönelik yaptırım kararları alındığını, bu çerçevede 23 Rus diplomatın sınır dışı edileceğini açıklamıştı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un İngiltere’ye yapacağı ziyaretle ilgili davetin geri çekilmesi ile Rusya’da yapılacak Dünya Kupası'na İngiliz devlet erkanı ve kraliyet ailesinden katılım olmayacağı da alınan kararlar arasında yer almıştı.
Fakat İngiltere’nin yaptırımlarının “diplomatik” çevre ile sınırlı kalmayacağı, İngiltere’deki Rus oligarkların varlıklarının dondurulabileceği kulislerde konuşulan konuların başında.
Öte yandan İngiltere ile Rusya’nın ekonomik ilişkilerinin hacmi her iki ülkenin de görmezden gelemeyeceği kadar önemli. Üstelik olası yeni yaptırımlardan finansal yaptırımlara karşı direnç kazandığı söylenebilecek olan Rus ekonomisin mi, yoksa Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılık sürecinde (Brexit) hassasiyetleri artan İngiliz ekonomisinin mi zarar görebileceği tartışmalı.
Hali hazırda İngiltere’de Rusya karşıtı sesler İngiltere’nin diplomatik yaptırımların bir an evvel finansal alanı da içerecek şekilde genişletmesi gerektiğini dillendiriyor. Diğer taraftan uzun yıllardır gelişen ekonomilerle ilişkilerin artırılmasını savunanlar İngiltere’nin doğrudan yatırımlara ve sıcak paraya en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde rasyonel davranmak gerektiğini düşünenler de var. Bu yüzden İngiltere ve Rusya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin boyutuna bakmakta fayda var.
DİPLOMASİNİN GÖLGESİNDE EKONOMİK İLİŞKİLER
Dünyanın en büyük enerji şirketlerinden British Petroleum’un (BP) hali hazırda Rus petrol ve doğalgaz şirketi Rosneft’te yüzde 20 hissesi bulunuyor. Yani BP Grubu’nun Üst Yönetcisi Bob Dudley, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e son derece yakın bir isim olan Igor Sechin’in başkanlık yaptığı Rosneft’in yönetim kurulunda bulunuyor. İlerleyen dönemde İngiltere’nin Rusya yönelik finansal yaptırımlarının artması BP’nin küresel büyüme ve üretim planların doğal olarak olumsuz etkileyebilir. Bu olasılık İngiliz medyasında şimdiden yoğun bir şekilde tartışılıyor.
600 İngiliz şirketi Rusya’da faaliyet gösteriyor. Yine İngiltere’de 5 bin 800 şirket Rusya’ya ürün ihraç ediyor. Rusya’nın en büyük şirketleri ise küresel sermaye piyasalarına Londra Borsası (LSE) üzerinden erişmeye devam ediyor. Londra Sberbank, Gazprom, Lukoil, Rosneft, Norilsk Nickel, VTB, X5 Retail Group, SISTEMA ve MegaFon gibi 60 Rus şirketi Londra Borsası’nda işlem görüyor.
Bu şirketlerin içerisinde belki de en ilginci geçen yılın kasım ayında Londra Borsası’nda işlem görmeye başlayan Rus metal şirketi EN+. Londra Borsası’nın açıklamasına göre şirket bu yolla uluslararası yatırımcılardan tam 1,5 milyar dolarlık gelir elde etti. EN+ şirketi, İngiltere’nin eski Maliye Bakanı George Osborne ile daha önce görüştüğü bilenen Rus iş adamı Oleg Deripaska’nın kontrolünde olan bir şirket. Ocak ayında ABD Hazinesi’nin Rus oligarklar listesine Deripaska’nın adının eklenmesinden yaklaşık bir ay sonra Deripaska, EN+ ve Rusal adlı şirketlerin yönetiminden ayrıldığını açıkladı.Deripaska’nın adı henüz yaptırım uygulanacak kişiler arasında bulunmasa da uluslararası bankaların bu şirketlerin finansmanında çekinceli davranabileceği, bunun önüne geçmek için de Deripaska’nın görevden ayrılmayı tercih ettiği ileri sürülüyor.
Daha da ilginç olanı Deripaska geçtiğimiz yıl İngiltere’nin eski Başbakanı David Cameron’ın kabinesinde yer alan eski Enerji Enerji Bakanı Gred Barker’ı, EN+ şirketinde bağımsız yönetim kurulu başkanlığı görevine getirdi. Daha önce de İngiltere’nin eski Maliye Bakanı George Osborne, 2008 yılında Yunanistan’ın Korfu adası açıklarında bir yatta Rus işadamı Deripaska ile hali hazırda iktidarda olan Muhafazakar Parti’ye bağış yapması için görüştüğünü kabul etmişti. Sadece bu gelişmelere bakarak bile İngiltere’deki Rus sermayesinin Londra’da İngiliz siyasetçilerle yakın temas halinde olduğunu görmek mümkün.
Rus oligark Roman Abramovich ise 2003 yılında İngiltere’nin önde gelen futbol kulüplerinden Chelsea’yi yaklaşık 140 milyon sterline satın almıştı. O zamandan bu yana İngiltere’ de Chelsea’ye harcadığı milyarlarca sterlin ile gündemden hiç düşmeyen Abramovich’in toplam serveti yaklaşık 12,9 milyar dolar seviyesinde.
İngiltere Rus milyarderlerin sıcak para transferlerinde de tercih ettiği bir ülke.
RUS ZENGİNLERİN İNGİLİZ KONUTUNA İLGİSİ
Örneğin Deutsche Bank’ın Londra merkezinden Statejist Oliver Harvey, "Rusya’dan gizlice çıkan sermaye ile Londra’ya giren kayıt dışı sermaye arasında kuvvetli bir ilişki var. İngiltere’ye giren kaynağı belirsiz sermayenin büyük bir kısmının Rusya’dan geldiğini söyleyebilirim. Bu yaklaşık yüzde 50 seviyesinde.” ifadelerini kullanıyor.
Üstelik Rusya’nın zenginlerinin özellikle Londra’daki konut sektörüne olan ilgisi biliniyor. Financial Times gazetesinin Tapu Kayıt Merkezi verilerinden derlediği bilgiye göre ülkede yurt dışı bağlantılı şirket yapıları üzerinden şüpheli sayılabilecek konut satın alımlarının toplam hacmi yaklaşık 122 milyar sterlini buluyor. Bu konut satışlarının ciddi bir kısmının Ruslara yapıldığı tahmin ediliyor.
İlerleyen dönemde İngiltere’nin kara para aklama ile mücadele operasyonları kapsamında denetim ve incelemelerini sıkılaştırarak Rus zenginlerin kaynağını açıklayamadığı varlıklarına el koyabileceği düşünülüyor.
İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre İngiltere’nin 2016 yılında Rusya’ya yaptığı toplam ihracat 5,3 milyar sterlin, Rusya’dan aynı dönemde yapılan toplam ithalat ise 4,7 milyar sterlin seviyesinde gerçekleşti.
İngiltere ve Rusya arasında ipler geriliyor. İngiltere, Avrupa Birliği ve ABD’nin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlarda taraf olmasına rağmen yine de Rus sermayesi için cazibesini korumayı başarabilmişti. Bu kez çifte ajan Sergey Skripal ile kızı Yulia’nın sinir sistemi üzerinde etkili bir kimyasal madde ile zehirlenmesinin ardından İngiltere’nin sorumlu olarak Rusya’yı göstermesi, iki ülke arasındaki ilişkileri çıkmaza sokmuş durumda. Bu krizde önümüzdeki dönemde atılabilecek adımların her ülke için de ekonomik ve ticari sonuçları olabilir.
KAYNAK: AA Analiz: Gökhan Kurtaran
SOLİTİRAZ.COM